Mosfet Transistörlerin Özellikleri Nelerdir?
Bir transistör çeşidi olan mosfetler, elektronik devrelerde kullanılır, yarı iletken malzeme içinde kanal akımının değiştirilmesinde kullanılan sistemler, üç bacaklıdır. D ve S bacaklarının çıkarıldığı bölümler kanal olarak adlandırılır. Söz konusu kanal bölgesi ve G bacağının arasında bulunan alana yalıtım uygulaması yapılır. Yapılan yalıtımın niteliği oldukça önemlidir, sistemin sağlıklı çalışması için gereklidir. Yüksek frekans düzeylerinde çalışma imkanına sahip olan ve bu özellikleri ile diğer transistör çeşitlerinden ayrışan ürünlerin güç harcama düzeyleri düşükken dış ortama karşı yüksek mekanik dayanım gösterirler.
Mosfetlerin Kullanım Alanları
Mosfetler çok geniş kullanım alanlarına sahiptir. Özellikle elektronik cihazların tamamında kullanılan mosfet seçenekleri güç kaynağı yapımı, anten yükselticisi, led efekt devresi ve anahtar devresi gibi alanlarda kullanılır. Kullanım alanı oldukça geniş olan seçeneklerde dikkat edilmesi gereken nokta kullanılacak cihaza uygun olan türün tercihidir. Kullanılacak cihazlara göre fiyat değişikliklerine sahne olabilecek seçeneklerin tamamı elektronik perakende ürünleri satışında bulunan internet sayfaları üzerindeki ilgili online mağazalar sayesinde temin edilebilir. Güç harcaması bakımından oldukça alçakgönüllü olan bu sistemlerin harcama oranları diğer transistörlere göre daha azdır. Çevresel koşulların olumsuz etkilerine oldukça dayanıklı olan sistemler diğer transistör modellerine göre daha hassas özelliktedir. Kanal bölgelerinde seçilen yalıtım malzemelerinin cinsine göre N ve P tipi olarak iki farklı ana çeşidi bulunan ürünlerin çalışma şekillerine göre de çeşitlendirilmesi bulunur.
Mosfetlerin Sağlamlık Kontrolünün Yapılması
Çalışma şekillerine göre çoğaltan ve azaltan kanallı olmak üzere iki farklı türü bulunan mosfetlerin sağlamlık kontrolünün yapılması için bazı testlerden geçmesi gerekir. Kapı terminal bölgesinde uygulanan bir gerilim, kondansatörün şarj olmasına ve kapı ile diğer iki terminalin arasından elektrik alanın oluşturulmasına yardımcı olur. İletkenlik artmasını sağlayan bu sistem, çalışma prensibi bakımından vakum tüplerine benzer.